Paylaş:
Paylaşım Tarihi: 20 Ekim 2023 9 dk okuma süresi
Yazar İsim Yazar Ünvan
Yazar İsim
İçerik

Yavaş Modayı Yeniden Tanımlamak


Moda ve tekstil dünyasında tüketim kültüründe eski alışkanlıklarımıza dönmek mümkün mü? Yavaş Moda’nın şaşırtıcı derecede eski bir tarihinin olduğunu biliyor muydunuz? Moda, tekstil ve yavaş kelimelerinin bir araya gelişiyle başlayan bu yolculuk nasıl sürdürülebilirliğe uzanıyor hadi gelin birlikte bakalım.


Yavaş moda denilince aklınıza ilk gelen ne oluyor? 


Sevgili Şölen Kipöz’ün Sürdürülebilir Moda kitabındaki "Sağduyulu Dişil Yaratıcılık" yazısında Mine Ovacık şöyle örneklemiş; annelerimizin eskiden akşam sanat okullarında öğrendikleri bilgileri içeren bir tasarım yaklaşımı. Nesilden nesile aktarılan kültürel alışkanlıkların, tüketimde tasarrufu ve dönüşümü de getirdiğini; giysilerin, çorap ve pantolonların dizinin, kazakların dirseklerinin yamanmasının, eski artık kumaşlardan yama yöntemiyle yatak örtüsü yapılmasının birer yavaş moda adımı olduğunu anlatmış. Aslında bu gündelik alışkanlıklar, o zamanlar bilinmeyen ama şimdilerde çokça kullandığımız dönüştürme, yeniden kullanım, yeniden tasarlama ve değerini yükselterek dönüştürme kavramlarını da kapsıyor. Daha tanıdık gelecek olan isimleri, re-use re-design re-cycle ve upcycling.


dikiş makinası ve yavaş moda



Sürdürülebilirliğin artık hayatımızın içinde olduğu şu günlerde, endüstrileşmenin ve kapitalizmin getirdiği tüketim kültürünün ekolojik yaşama verdiği zararlar sonucunda tasarımcılar da yaptıkları denemelerle geçmişe dönüyor. Eski üretme ve tüketme biçimlerini yeni düzene uyarlanabilir mi? 


Buradan yola çıkılarak tasarımlarıyla toplumsal, ekonomik ve çevresel bir değişim mümkün mü?


Peki üretim ve tüketim alışkanlıklarımız buraya nasıl geldi? Günümüzde hala özellikle Anadolu’daki köylerde eski alışkanlıklar devam etmekte. Hem yemek hem de kişisel ihtiyaçlar söz konusu olduğunda yeniden kullanmak ve dönüştürmek çok yaygın. Ve kullanılan her bir kaynak çok değerli. Tam bu noktada zihnimde çocukluğumdan bir anı canlanıyor; anneannemin, dedemin yıpranmış kıyafetlerini tamir etmesi ya da başka bir giysi formuna dönüştürerek yeniden kullanmak üzere hazırladığı ve ufacık parça bir kumaş artsa bile atmamak üzere mutlaka değerlendirmesi. Anneanneme sorsak yeni isimleriyle yavaş moda terimlerini nasıl tanımlardı acaba? Sanırım giysiyi tamir ederek yeniden kullandığında re-use, farklı bir form kazandırdığında re-design, kumaş parçalarını atmadan tekrar kullanmaya ise re-cycle diyebilirdi bence. Ve o zamanlardan buraya modanın sürdürülebilirliğinin yenilendiğini ve yinelendiğini görebiliriz böylece.


Gelin şimdi Yavaş Moda ve terimlerinin yeni tanımlarına da bakalım;


Yavaş Moda: Modern toplumlardaki rekabetçi yapı ve ilerlemeci perspektifin etkisiyle oluşturulan yeni talepler nedeniyle tatminsiz, stres düzeyi yüksek hız olgusu sorgulanmaya başlamıştır. Farklı kültürlerin hayat anlayışı daha derinlemesine öğrenildikçe ve hız toplumunun sakıncaları görüldükçe geleneksel toplumlarda binlerce yıldır bilgelerin savunduğu ve Abraham Maslow gibi modern psikologların “zirve deneyimi” olarak adlandırdığı “an’ı yaşama” deneyiminin önemi tekrar anlaşılmaya başlanmıştır. Yavaşlık hareketini desteklemek amacıyla aşağıda belirtilen eylemler başlatılmıştır: “Yavaş Hareket” teriminin İngilizcesi “Slow Movement”dır. Hızlı ve modern hayatı eleştiren ve hayatın farklı alanlarında yeme biçimi, ekonomik hayat, insanlar arasındaki ilişkiler gibi hızlı modern tüketim kalıplarını dönüştürecek kültürel değişimi savunan toplumsal bir harekettir.


Sürdürülebilir ve adil ticaret kaynaklarından yerel olarak üretim gerçekleştiren, uzun ömürlü, şeffaflık ve izlenebilirlik sağlayan iş planlarına sahip moda hareketidir.


Ekolojik Moda, Sürdürülebilir Moda, Etik Moda ve Döngüsel Moda Yavaş Moda’yı destekleyen diğer moda hareketleridir. Her biri üretim-tüketim döngüsü üzerinden, sürdürülebilirlik temelinde ortak bir paydaya sahiptir.


Adil Ticaret: Üreticiler ve tedarikçiler olarak, geleneksel ticaretin getirmiş olduğu bedenen, ruhen ve zihnen son derece yıpratıcı olan üretim biçimleri ve koşullarının elimine edildiği, savunmasız veya dezavantajlı grupların yaşam koşullarında iyileştirmelerin ve kendi hayatları üzerinde etkinliklerinin olmasının sağlandığı ticaret türüdür.


Sosyal adaleti merkezine alan, bireylerin ve toplulukların esenliğini ve hayatlarını, çalışan sağlığı ve güvenliğini gözeten bir anlayışa sahiptir.


İzlenebilirlik: Bir ürünün üretim, paketleme, depolama, sevkiyat aşamalarının ve satış noktasına ulaşana dek geçirdiği tüm işlemlerin kayıt altına alınmasına izlenebilirlik denilmektedir. Kaydedilen bilgilerin gerektiği hallerde paylaşılabilmesi de izlenebilirlik dahilindedir. Ayrıca ürün bileşenlerinin kaynağına dair verilerin kayıt altına alınması, etkin bir izlenebilirlik sisteminin ön koşuludur. ISO 9001’e göre izlenebilirlik, bir nesnenin geçmişinin, uygulamasının veya konumunun izlenebilme yeteneğidir. İzlenebilirlik sistemi bu sayede insan sağlığını riske edecek bir ürünün kaynağına, sorun varsa hangi aşamada gerçekleştiğine ya da sorunun nedenine ulaşılmasını sağlar.


Şeffaflık: Hammadde tedariğinden mağaza raflarında yer alan ürünlerin satışına kadar olan tüm süreçlerde markaların sosyal, ekonomik ve çevresel politikalarını nasıl yürüttüklerini ve çeşitli alanlardaki uygulamalarını nasıl gerçekleştirdiğini açık bir şekilde yayınlamak ve kamunun bilgisine sunmak demektir. Ürünlerin nasıl, kimler tarafından ve hangi koşullarda üretildiğine ve dağıtımının yapıldığına ait bilgileri insanların ulaşabileceği biçimde yayınlamak anlamına gelen şeffaflık, bu bağlamda düşünüldüğünde esasen dürüstlük anlamına gelir.


Sosyal Adalet: Sosyal adalet kavramı, hukuksal açıdan ilişkileri düzenlemekle beraber, politik ve felsefi açıdan da toplum içinde yer alan çeşitli topluluklar ve gruplar arasındaki ilişkilerde adil ve hakkaniyetli bir sosyal yaşamı oluşturmak adına ortaya çıkmış bir kavramdır.


Hakkaniyetsiz dağılımın baş göstermesiyle beraber, insan haklarını ve yaşamsal birçok değeri tehlikeye atan ve ihlal eden sorunların da ortaya çıkması konuya ciddi yaklaşılması gerektiğini göstermektedir. Sosyal adaleti sağlamak için çeşitli toplum kurumları zenginliğin adil dağılımını, fırsat eşitliğini, vergilendirmeyi, sosyal güvenliği, kamu sağlığını, kamu hizmetlerini, iş kanunu ve piyasaların düzenlenmesini sağlamak için görevlendirilmektedir.


Moda, ekonomik, politik ve sosyal alanlarda rekabetin artmasını sağlayan bir sisteme sahiptir. 


Döngüsellik: Döngüsellik, dairenin şekilsel özelliklerinden yola çıkılarak, başlangıcı veya sonu olmayan bir sistemi ele almaktadır. Döngüsellik, çok farklı özelliklerdeki ürünlerin ve malzemelerin fiziksel ve kimyasal özelliklerinden bir şey kaybetmeden tekrar yeni bir ürün veya malzemeye dönmesini ifade etmektedir.



Alternatif bir ekonomik sistem olarak, üretim-tüketim-atık döngüsünü kırarak ürünlerin sürekli kapalı döngü içinde kalmasını, geri dönüşüm, alt dönüşüm, üst dönüşüm, yeniden kullanım, onarım gibi yöntemlerle atıkları ve artık malzemeleri defalarca kullanmayı öngörür.


Geri Dönüşüm: Kullanımını tamamlamış malzemeleri yeni malzemelere veya nesnelere dönüştürme işlemidir. Yeni hammadde toplama ihtiyacını azaltan, enerji tasarrufu sağlayan, tüketim sonrası atık ve artık malzemelerin değerlendirilmesini ve yeniden üretilmesini sağlayarak çevresel kirliliği azaltan bir dönüşüm işlemidir. Re-use, re-design ve re-cycle kırkyama, kendin yap, ikinci el, giysi takası, onarım ve vintage tekstil ve moda alanında yapılan geri dönüşüm, lif, iplik veya kumaşın geri kazanılması işlemidir. Geri dönüştürülebilen tekstiller arasında pamuk ve polyester önde gelmektedir. Bununla beraber benzer lif özellikleri taşıyan malzemelerde de farklı bir geri dönüşüm işlemi gerçekleştirilmektedir; örneğin plastik şişeler geri dönüştürülerek polyester kumaş elde edilebilmektedir. Tekstillerin geri dönüşümü, geri dönüştürülen bütün malzemeler arasında yüzde birlik bir dilimi kapsadığı için, sürdürülebilirlik açısından tartışmalı bir konu olarak görülmektedir. Tekstillerde birden fazla lif kullanılması geri dönüşümü oldukça zor kılmaktadır. Diğer bir sorun da geri dönüşümün çevresel kirliliği yine de devam ettiriyor olmasıdır. 


Dip not olarak tam burada sizinle paylaşmak isterim ki; Geri Dönüşüm ve Dijitalleşmenin birleştirildiği hem çevresel hem veri kirliliğine çözüm olan SwatchLOOP ile tekstilde geri dönüşümde paydaşlar ve doğa için değer yaratan, güçlü bir adım atılmıştır.


Üretim-Tüketim Döngüsü: Klasik bakış açısında, üretim ve tüketim döngüsünde toplum, firmalar (üreticiler) ve hane halkları (tüketiciler) olmak üzere iki alana ayrılır. Firmalar, hane halkı tarafından ödenen mal ve hizmetleri üreterek, para akışını başlatır. Bu yöndeki parasal akış kendini tekrar ederek üretim tüketim döngüsünü oluşturur.


Kişilerin giysi dolaplarını düzenleyerek kullanmadıkları giysilerden arındırmak anlamına gelir. Gardırop sadeleştirme, temel birkaç parça giysiden oluşan bir giysi dolabını oluşturmak adına kullanılmayan giysilerin başkalarına verilerek veya ikinci el dükkânlarında satılarak değerlendirilmesine de olanak sağlamaktadır. Daha bilinçli bir kullanıcı olmak ve kişilerin en çok kullandıkları giysilere uzun süreler sadık kalarak gereksiz harcamaların önüne geçmesi için yapılan bir eylemdir.


Belirli faaliyet ve işlemler sonucu yeni bir mal, ürün, çalışma, eser veya hizmet meydana getirmek, kullanıma hazır hale sunmak anlamına gelmektedir.


Yavaş moda ve yavaş tasarım kavramına geçmek ve kurulmuş olan hızlı modanın kemikleşmiş sistemini değiştirmek çaba gerektirir. Ancak yavaş tasarıma geçiş yapılması ve insanoğlunun iyiliği, mutluluğu açısından ve uzun vadeli sürdürülebilirlik için maddi olmayan bir doğayı benimsemek de doğru bir yol olarak görülebilir.


Daha uzun tasarım süreçleri, tartışmalar yani düşünsel süreçler, etki tepki testleri ve bunlara dayalı etkileşimlerde bulunulması için zaman ayrılmasını savunur. Yerel, bölgesel malzeme ve teknolojileri kullanan, zanaatkârları destekleyen yerel sanayi ve atölye çalışmaları ve buna uygun tasarımlar için üretim yöntemlerinin kullanana “yavaş moda”, “kişi için” tasarım yapmaktır. “yavaş tasarım” doğanın kendi zaman döngülerini göz önüne alarak ve bunu inceleyerek ve doğayla birleşerek yaşamak ve tasarlamaktır. “yavaş moda tasarımı” uzun döngülerde insan davranışları ve sürdürülebilirlikten etkilenecektir. Yavaş tasarım var olma ve pozitif psikolojinin derinliğini ve bulgularını dikkate almaktadır. Yavaş moda kavramı bir yavaş tasarım biçimi olduğundan yavaş tasarım prensiplerinin tümünü benimsemeli, dünyanın tümünün geleceği ve iyiliği için kullanılmalıdır.